KINDS OF KINDNESS FİLM ELEŞTİRİSİ. SUSUZ BİR FANUSUN İÇİNDEKİ CAN ÇEKİŞEN BALIKLAR GİBİ.
Lanthimos sinemasına dair yenilikçi bir bakış açısı kazandıran ve kısa bir süre önce çıkan Poor Things'inin hemen ardından bu sefer karşımıza biraz daha ilk zamanlarına döndüğü Kind of Kindness ile çıkıyor.
Kinds of Kindness kadrosunda Jesse Plemons ,Emma Stone, Margeret Qualley, Willem Dafoe, Hong Chau, Hunter Schafer, Joe Alwyn, Mamoudou Athie gibi önemli oyuncular yer alıyor.
Film her biri farklı hikayeler olan "The Death of R.M.F", "R.M.F is Flying" ve "R.M.F is eats a sandwich." adlı 3 adet ayrı kısımdan oluşuyor.
SPOILERSIZ KISIM
Kinds of Kindness içerisindeki 3 ayrı filmle beraber Lanthimos'un rahatsız edici ve kara komedi ile kurgulanmış hikaye anlatıcılığının üst düzey oyunculuklarla sağlanan bir aktarımı. Filmde bolca rahatsız edici öğe mevcut. Bu, rahatsız edicilik; insanlığın bütününü oluşturan kararların yarattığı etkenlerin kendi içerisindeki bir nevi mücadelesiyle bağlantılı olarak anlatılıyor. Lanthimos her bir hikayede bize insanlığın en basit ve en temel gereksinimleri sayılabilecek; sevgi, inanç, vahşet, cinsellik, kavramlarını "feda etme, koşullu sevgi " konseptleriyle kullanıyor. Lanthimos anlatmak istediklerini kendine özgü sinema diliyle başarıyla aktarıyor. Fakat anlatılan hikayelerin genelinde bir temellendirme sorunu yaşanıyor. Karakterlerin tüm saçmalıklarını ve tüm beklenmeyenleri düşünmesini o an için anlamlandırabiliyoruz. Fakat karakterleri harekete geçiren şeyin genellikle ne olduğu biraz muamma kalıyor. Bu Lanthimos'un kendi yarattığı dünyası için pek önemli gözükmeyen bir sorun olsa da bu üç filmin çıtasına sınır koyan bir bariyer oluyor.
SPOILERLI KISIM
1- The Death Of R.M.F
Hikayelerin tüm karmaşasının içerisinde kendimizi arıyorken diğer hikayelere göre belki de kendi yolunu en basitçe anlatan hikaye diyebiliriz "The Death of R.M.F" için. Hikaye; tüm hayatı kurgulanmış ve emir komutaya zincirlenmiş Robert (Jesse Pleamons) , patronu olan Raymond (Willem Dafoe)'un ona arabasıyla birisini öldürme emrini vermesini ve gereği varsa ağır şekilde yaralanmasını göze almasını istemesi ve yaşanılanları anlatıyor.
Hikayenin ana arkında tüm hayatı kurgu olan bir adamın kurguyu gerçeğe döndürmeye çalıştığında tüm hayatının kayması yer alıyor. Robert ve Raymond arasında biraz ilahi bir ilişkiye bile kayabilecek yaratıcı yaratılan hiyerarşisi mevcut. Robert'in Raymond'a olan maddiyatla temellenmiş sevgisi ona olan direkt bir sevgi değil. Raymond'un ona kazandırdıklarına olan bir sevgi. Raymond'un yokluğu ne zaman ağır basıyor ve ne zaman elindekiler kaybolmaya başlıyor o zaman Raymond yaratanına sığınıyor ve onu ne kadar sevdiğini söylemekte çareyi buluyor. Raymond, Robert ilişkisi inancın somutlaşmış getirisi olan kazançla olan durdurulamaz bağımlılığı gibi gözüküyor.
Hikaye ana karakterinin belirlenmiş motivasyonu ile anlatımını kolaylaştırıyor. Fakat hikaye ilerledikçe Raymond karakterinin pek iyi yazılmamış anlatımı ve hikayenin sonunda düğümün çözüldüğü kısımdaki senaryo kolaylıkları hatta klişeleri ile potansiyelinin biraz altında kalıyor.
2- R.M.F is Flying
İkinci hikaye olan "R.M.F is Flying" hikayeler içerisindeki bir noktaya kadar en beğendiğim ve en sevdiğim hikaye oldu benim için. Hikaye; Daniel'ın (Jesse Plemons) eşi Liz'in (Emma Stone) kaybolmasından sonra psikolojik olarak hasarlı bir ruh halinde olmasını ve Liz bulunduktan sonra bulunan kişinin gerçek eşi olmadığını düşünmesini ve yaşanılanları anlatıyor.
Hikaye esas konusunu belirli bir süre kaybolan eşi yüzünden bunalımda olan bir adamın hikayesinden anlatıyorken Liz'in bulunmasından sonra bizi gizemli ve rahatsız edici bir karanlığa sokuyor. Jesse Plemons'un akıl sağlığını kaybetmesi filmde biraz insanın değişmez zihniyetinin, şüpheciliğinin ve sorgulayıcılığının bir sembolü olarak temelleniyor. Filmde bu durumu bir akıl sağlığı problemi olarak sembolleştirmeyi biraz abartılı kalıyor olsa da, bunun zamanla o insanın en yakınındaki insanı parça parça yiyip bitiren bir durum olması iyi bir şekilde anlatılıyor.
Hikayenin gittikçe artan gerilimli yapısı bir çok soru işaretini başarıyla aynı anda sunması hikayeyi üst seviyeye taşıyor. Fakat Daniel'ın Liz'in parmağını yemek istediği sahneden sonra hikaye kendini fazla kurguya ve karikatüre sokuyor. Bu noktadan sonra sembollerle dolu istekler ve konuşmalar biraz fazla gözümüze batar hale geliyor. Bu durum çoğu bu tip hikaye için kaçınılmaz son olsa da hikayenin sonuna doğru biraz gözü tırmaladığını söyleyebilirim.
3- R.M.F is Eats Sandwich
R.M.F is Eats Sandwich için 3 hikaye arasındaki senaryosu en karmaşık hikaye olduğunu söyleyebilirim. Emily (Emma Stone), Andrew (Jesse Pleamons) 'un ölüleri uyandırma gücüne sahip olan bir kadını aramasını, sadece bir kadın ve bir erkek ile cinsel ilişki yaşanması ve göz yaşı ile beslenmiş bir suya sahip olan ütopik bir inanç sistemine mensup olmaları bölüyor. Bu sırada Emily, aynı zamanda ailesiyle de beraber olmaya çalışıyor ve özel yeteneğe sahip olan kadını bulmak için Rebecca ve Ruth (Margeret Qualley) ile koşuşturuyor.
Film zaten fazlaca oluşan tüm bu karmaşayı çok bölüyor. Hikayenin her tarafını bize yüksekten anlatmaya çalışıyor ve hemen vazgeçip anlattıklarını eksik bırakıyor. Bir çeşit cinsellik üzerine kurulmuş bir dini algılamaya çalışırken bir yandan Emily ve ailesini izliyoruz. Yaşanılanları anlamaya çalışırken bir yandan da ayrıca özel yeteneği olan bir kadını araştırmasını. Tüm bunların sebebi hikayenin fazlaca bölünmüş olay örgüsü yüzünden hikayede çok açıkça anlatılamıyor. Yine bir çok rahatsız edici sahne izliyoruz fakat yaşanılanlar 45-55 dakikalık bir hikaye için senaryo bazında fazla hızlı yaşanıyor ve eksik kalıyor.
Kinds of Kindness için adeta susuz bir fanusun içinde can çekişen balıkların izlendiği oldukça rahatsız edici tipik bir Lanthimos filmi; anlatımı için ise olgunlaşamayan ve süresi dolmaya yakınken koparılan bir meyve diyebilirim.
Sonuç olarak bu filme elimde bulunan 5 kıymetli patlamış mısırın kaç tanesini vereceğim sorulursa;
3 tanesini verebilecek kadar sevdim diyebilirim.
Yorumlar
Yorum Gönder