SİNEMADA İZLEDİĞİM EN KUSURSUZ ŞEY. PRIMA FACIE.



 


İzlediğimiz tüm yapımlarda o yapının bir yönü ya da direkt kendisi hakkında oluşan fikir farklılıkları ve bunun bağlantısında oluşan "eleştiri" kavramı beni şu an bu kelimeleri yazmaya iten en önemli ve en keyifli unsur. Bu eleştiri kavramının ise insanların fikirleri gereğince sabit bir eleştiri odağında birleşebilmesi oldukça imkansız bir durum. Bu imkansızlığın yenilebildiği ve eleştiri kavramının ilk kez olumsuz bir argümana sahip "olamadığını" söyleyebileceğim bir yapımdan size bahsetmek istiyorum. Oyunculuğun en "potansiyel" noktasına ulaştığı kusursuz bir tiyatro oyunu; Prima Facia.

 Kendisini Killing Eve ve daha önce yazısını yazdığım The Last Duel 'de izlediğimiz Jodie Comer. Bu defa Suzie Miller'ın tasarladığı ve 2019 yılında ilk gösterimini yapan Prima Facie oyunuyla karşımıza çıkıyor.

Tek kişilik bir tiyatro gösterisi olan ve National Theatre gösteriminin sinemaya çekimiyle sunulan Prima Facie. Avukatlık bürosunda çalışan ve başarılı bir avukat olan Tessa'nın iş arkadaşı tarafından maruz kaldığı cinsel taciz sonrası hukukun sahip olduğu ataerkin gücü ve ahlak dengesizliklerinin anlatılmasını barındırıyor diyebiliriz.

ANLATIM

Oyunda Tessa karakterinin başarılı bir avukat olması, ailesine olan sevgisi ve ilişkiler konusunda umutlu bir karaktere sahip olması çok tatlı ve başarılı bir dille anlatılıyor. Yaşanacak taciz sahnesinin kendi başına vuruculuğu hariç tacizci olduğunu daha sonra öğreneceğimiz erkek avukatla olay yaşanmadan önce Tessa'da gözlemlediğimiz hevesli ve umutlu düşünceler, yaşanan sapkınlık sahnesiyle herkesin nefesi almasını zorlaştıracak bir hava yaratıyor. Oyunun son yarısında karakterin yaşadığı çaresizliği ve kaygıları fazlasıyla hissedebiliyoruz. Karakterin sistemin içinde kaybolduğu ve bir çıkış yolu aradığı son sahneler benim gibi çoğu kişinin gözlerini doldurduğuna eminim.


SORULAR

Oyunun bize sormak istediği bazı sorular var; Bir kadın yaşadığı taciz gerçek olmasına rağmen eğer delilleri azsa ve az olan delilleri de erkek tarafı hukuk dahilinde manipüle edebiliyorsa hukuk sisteminin adaletsiz ve "ataerkil güce" yardımcı bir yapıya sahip olduğunu söyleyebilir miyiz ? Delilleri az olan bir kadının yaşadığı taciz anlarını onunla yaşayan anlara aynı perspektiften bakamayacak olan , jüri üyeleri dahil erkeklerden oluşan bir mahkeme topluluğuna anlatması ne kadar doğru ?  Oyun ele almak istediği konuları ve problemleri oldukça etkili bir şekilde izleyiciye aktarıyor. Bu aktarımın etkisinin oldukça iyi yazılmış tek kişilik bir oyun olmasının getirisi olduğunu düşünüyorum. Oyunun başrolü olan Tessa'nın duyguları ve hayatını oyunun başından sonuna kadar izleyip onunla kurduğumuz içsel ilişkiye yine aynı oyuncunun canlandırdığı kötü bakış açıları ve manipülatif diyalogları izlemek, karakterin yaşadıklarının bize aktarımını güçlendiriyor ve verilmek istenen mesajlar, sergilenen kusursuz oyunculukla besleniyor.


JUDIE COMER

Daha önce sinemadan bu kadar büyülenmiş bir şekilde çıktığımı hatırlamıyorum. Eve yürürken az önce izlediğim oyunculuğun, kusursuz kelimesinin tanımının sinemadaki karşılığı olduğunu düşündüm ve insanların buna negatif bir dipnot bile ekleyemeyeceğini hissettim. Tasarlanan oyunun ve yapının ona sunduğu tüm pasları kusursuz oyunculuğuyla birleştiren Jodie Comer, 2 saat boyunca sahnede deyimin tam anlamıyla büyüyor ve ekrandan çıkıp koltuğunuzun yanına ulaşıyor. Bir avukatın ilk üniversite günlerinden ailesiyle ilişkisine, bürodaki geçirdiği zamanlarına, nutkumuzun tutulduğu taciz iğrençliğinden mahkeme salonunda tüm sanıkların diyaloglarına; anlatılan sahneleri gözümüzün önünde canlandırabileceğimiz bir başarıyla sunup kusursuz bir oyunculukla bize tüm duyguları aktarıyor. Tacize uğruyor, kusuyor, sertleşiyor, ağlıyor, gülüyor, panikliyor, dans ediyor, hırslanıyor, bir saniye bile susmuyor, yağmurda ıslanıyor, korkuyor, flört ediyor ve bunların nicesini ataerkil yapının tüm etkenleriyle beraber bize tüm duyguları hissettirebildiği büyüleyici bir oyunculukla sunuyor.


SAHNE KULLANIMI

Tiyatro dekorları hakkında spesifik pek bilgim olmasa da izlediğim tek kişilik oyunlarda ana dekorun hikayede yer alacak bir çok şeyi ifade edebilmesi oldukça kullanılan ve oyuna yardımcı olan bir unsur. Bu bağlamda oyunda anlatılan büronun yapısını ve mahkemeyi anlatacak büyük bir masaya ve sandalyelere sahip olduğunu ve oyunun başından itibaren gözümüze sunulan ama final sahnesinde büyüyen bir çok dosyaya ve raflara sahip olduğunu görüyoruz. Tessa'nın alkollü bir şekilde kustuğunu anlattığı sahnede tuvalet olarak kullandığı sandalye ve sonrasında yaşadığı çaresizliği büyüten gecenin bir yarısı yaşadığı taciz sonrası yağmurun altında ıslandığı ve yaşadığı travmayı bize anlatan sekanslar ve bunun gibi nice kullanım oyunun etkisini arttıran unsurlardandı.

FİNAL

Tessa'nın yaşadıklarından sonra polise başvurmasından yıllar geçtiğini sahnenin üstünde beliren birer birer artan ve geçen günleri bize yansıtan rakamların olduğu bir sahneyle başlıyor mahkeme sahnesi. Oyunda anlatılanların ve temponun doruk noktasına ulaştığı bir mahkeme sürecini izliyoruz. Erkek karakterin avukatının, gerçek olan delilleri Tessa'nın olayın yaşandığı an alkollü olması ve terfi almak için erkek müvekkilini tacizci olarak gösterdiğini planladığını ima ettiği sahnelerde, Tessa ile beraber oluşan adaletsizliğe ve haksızlığa sesimizi çıkarmak istiyoruz. 

Bu sahnelerin sonrasında Tessa'nın bir avukat olması sebebiyle mahkemenin onun aleyhine gidişatını anladığını ve bu bağlantıda yıllarca okuyup yıllardır sevgiyle işini yaptığı avukatlık mesleğini sorguladığı, hukukun aslında ne kadar adaletsiz bir yapıya sahip olması ile alakalı hem ahlaksal ve inançsal olarak kandırıldığını hissettiği konuşmalarını dinliyoruz. Bu anlardan sonra karakter dediklerinin bir şeyi değiştirmeyeceğini bilmesine rağmen jürinin çıkmasını isteyerek onun perspektifine sahip olamayacak insanların en azından bir anlığına bile olsa onunla aynı açıdan bakabilmesini isteyerek ona sorulan sorulardan bağımsız konuşma hakkını hakimden aldığı ve konuştuğu anları dinliyoruz. Bu anlar oyunun ve anlatılmak istenenlerin izleyiciye aktarımının en yüksek seviyeye çıktığı ve oldukça başarılı olduğu anlar olarak ön plana çıkıyor. 

Tessa ağlayarak, insanların onun gibi cinsel tacize uğrayıp yalnızca delillerin hukuksal bağlamda savunabilmesi sayesinde ceza almayan insanların var olduğunu belirterek insanlardan yalnızca sağına ve soluna bakmasını istiyor. Sağımızdaki ya da solumuzdaki herhangi bir kadının bu durumu yaşayacağının bir garantisi olmadığını 3 kadından birinin cinsel tacize maruz kaldığını bize sisteme ve haksızlığa duyduğu öfkeyle sert ve cesur bir şekilde anlatıyor. Sözlerini bitirdikten sonra oyunun başında olduğu gibi Tessa kendi dava dosyasını dekorda bulunan bir çok dava dosyasının yanına bırakıyor. Ve dosyanın ışığının yandığını görüyoruz. Hemen ardından bir çok dosyanın ışığı yanmaya başlıyor ve bu dosyalar cinsel taciz yaşamış olmasına rağmen delil ya da delil bağlamı olmadan haksızlığa uğramış, davasını kaybetmiş ve dosyası kapanmış kadınları ifade ediyor. Tüm dosyaların ışıkları yanana kadar ışıklar birer birer hızla yanıyor ve ses yükseliyor. Oyun böyle finalini bize sunuyor. Nefis bir oyunculuk harika yazılmış ve kurgulanmış bir oyun kendisine en uygun vuruculuğa sahip bir finalle bizi selamlıyor.


Sonuç olarak bu filme elimde bulunan 5 kıymetli patlamış mısırın kaç tanesini vereceğim sorulursa

5 tanesini verebilecek kadar sevdim diyebilirim.


Yorumlar

Popüler Yayınlar